Yazıya Blade filminden bir alıntıyla başlıyorum,dünyada genel kabul gören görüşü özetler nitelikte;
Blade: Sen vampir değilsin, niye vampirler arasındasın?
Avukat: İnsan da değilim.
Blade: Nesin peki?
Avukat: Avukatım..
Şu 4 cümlelik diyalog özetliyor sanırım önyargıları..
Bazı mesleklerle,bazı karakter halleri özdeşleştirilmiş nedense..Ya belirli bir sürecin sonunda,edinilen tecrübelerden böyle oldu,ya da önyargı..Bir kaç örnek vereyim..
- Doktor: Aaa,doktor mu,sapıktır..Medyada hep sapık doktor haberleri çıkar.”Sapık doktor” taciz etti,narkozu verdi,sonra tecavüz etti vs vs..Tüm doktorların içerisinde %1 lik bile olmayan bir dilim,bırak meslek ahlakını,insan ahlakına yakışmayacak bir eylemde bulunuyor,ve toplumda kalan algı ; “Doktor mu,eller” oluyor..
- Hemşire: Hemşire mi?Seksidir..Bitti..Niye agacım?Hangi hemşire,bilmem kaç saatlik nöbeti içerisinde,bilmem kaç kişinin kıçını görüp,bilmem kaç kişinin kanını alırken,seksi olma güdüsüyle hareket etsin?Hemşirenin iğne yaptığı her popo Ricky Martin kıvamında değil ki..
- Müteahhit: Hırsızdır..Müteahhitin,yapmayı üstlendiği işi,en ekonomik şekilde sonlandırması doğal bir durum.Malzemeden çalma olayları,özellikle 99 depreminden sonra pek göze battı..Ama etrafta milyonlarca da sağlam bina var..İşini hakkıyla yapanlara ayıp olmuyor mu?Bir Ağaoğlu,bir ENKA da müteahhitlik şirketleri değil mi?
- Ve üzerinde en çok ittifak edilmiş yakıştırma..Avukat ; Yalancıdır..
Kendimle alakalı olduğu için,avukatlara yapılmış yakıştırmanın savunması için daha fazla yer ayırıcam..
Bu yakıştırma öyle kabul görmüş ki,hani sadece 3. şahıslar kullansa “banane lan elalemden” dersin ama,baban bile kullanabiliyor aga..
Amcamın oğlu,Yakup Abi avukat..Ve babası Osman amca;
Osman Amca: Nasılsın Yalan Makinası?
Yakup Abi: Baba ayıp oluyo ama,6 sene oldu mesleğe başlayalı hala ne diyorsun?
Osman Amca:Ehehe tamam,tmm.Annen nerde,gördün mü?
Yakup Abi: Yok,yeni geldim daha,görmedim.
Osman Amca: Yalan söyleme bak,ekiki..
Tam dumur bir vaka..
Avukatın,müvekkilinin beyanlarının doğruluğunu araştırma gibi bir görevi yoktur.Bu görev,hukuk davalarında hakimin,ceza davalarında,hakimin ve savcınındır..
Müvekkilin sana gelip, “Ya avukat,ben Mehmet Şerefsizine 4000 TL borç verdim,vadesi geldi,ödemiyo da,iliğini kurutalım” dediğinde,avukatın şöyle bir yükümlülüğü yoktur agacım ;
Avukat: Mehmet Bey merhaba,sizin borcunun varmış 4000 TL..
Borçlu Mehmet: Yoo alakası yok,borcum-morcum yok benim.
Avukat:Ne demek yok,müvekkilim var diyor,var ulan ,yalan söylemez benim müvekkilim,öde lan,ödesene..!
Avukat,kendisine beyan edilen bilgileri yorumlar,müvekkilinin menfaatine en uygun şekilde de kullanır.
Yukarıdaki örnekten yola çıkarsak,avukata gelip,Mehmetten 4000 TL alacağım var,senette burada diyen müvekkil için bir icra takiibi yapılmış olsa ,icra takibi de olumlu sonuçlansa,avukat kazansa,ama aslında senetteki imzayı müvekkil taklit etmiş olsa,avukatın bunu bilmesi olanaksızdır..Sonra da hiç borcu olmadığı halde,4000 TL’yi ödeyen,icra masraflarını,vekalet ücretini ödeyen Borçlu Mehmet için ; 4000T TL’yi almaya hak kazanan müvekkil “Şerefsizdir”,avukatsa “Şerefsiz,yalancı,kan emicidir” ..
Bu genel kanının bu kadar yerleşmiş olmasındaki temel sebep,insanların hukuk fakültesinde bize “İleri Düzey Yalan Teknikleri ve İnsanları Kandırma Sanatı” diye 5 Kredilik bir dersin gösterilmiş olduğunu sanmalarından mı kaynaklanıyor acaba?
Tamam,itiraf ediyorum,böyle bir ders var ve çok gizli tutulur..Tam olarak şöyle bir ders,hatta ilk dersimden bir anım bile var..
İleri Düzey Yalan Teknikleri ve İnsanları Kandırma Sanatı dersinin daha ilk saatiydi,hoca herkesle tek tek tanışmaya başlamıştı,en önde ben vardım,ilk bana sordu;
Hoca: Sen evladım,adın nedir?
Ben: Emrah hocam..
Hoca: Allah’ın gerizekalısı,gerçekten adınEmrah’mı?
Ben:Evet (noluyo lan,niye bağrıyo bu)
Hoca: Gerçekten adın Emrah’sa,neden Emrah diyorsun o zaman salak..İlk dersimiz Yalan..Adın Emrah’sa,Mustafa diyceksin,Talat diyceksin..Sittin sene geçirmem seni ulan..Benim adım ne peki?
Ben: Kazım hocam,dersler listesinde öyle yazıyor..
Hoca:Bok Kazım..Verir miyim lan gerçek adımı!!!
Ben: Vay amk,adam profesyonel..
Böyle bişi yok aga,uydurdum..Uydurdum da,böyle bişi var sanılıyor..
Sana acı bir gerçek söyliyim..İnsan hayatı bu,bir gün bir avukata işin düşebilir..Emin ol işin düştüğünde,işinin görülmesi,kendi menfaatin için,avukata bilgi verirken SEN DE yalan söyliyceksin..Neden biliyor musun?Çünkü bu bir içgüdü..Savunma içgüdüsü,kendini savunmak,en iyi menfaati elde etmek için,şartları kendi lehine çevirmek isteyeceksin..Sonra da Avukat YALANCI olacak,sense ak kaşık..
Avukat,kelime oyunları yapar,boşluklardan faydalanır,mantık kargaşası yaratır,doğru,eyvallah..Ama Avukat YALAN SÖYLER,avukat yalancıdır önermesinin doğruluğu,istisnalarla sınırlı olabilir..
Hem yalan söylemek,mesleğin gereği olarak görülemez..Bir insan yalan söylemeyi karakter haline getirmişse,bu adam Avukat olursa,”Yalancı Avukat”,doktor olursa “YALANCI DOKTOR” öğretmen olursa “YALANCI ÖĞRETMEN” simitçi olursa “YALANCI SİMİTÇİDİR”..
Ancak..Müvekkil tüm dürüstlüğüyle sana,yaptıklarını anlatıyor,sonra da,davadan en az zararla kurtulabilmek için “avukat bey,zaten tedarikli geldim,3 yalancı şahidim,2 sahte imzalı ama gerçeğinden ayırt edilemeyecek bonom,1 de montajlanmış güvenlik kamerası kaydım var” diyorsa,sen de “Ohh ohh,süper lan o zaman,anasını ağlatırız adamın ehehehe yırttık” diyorsan,işte burada sorun vardır..
Toparlarsak,avukat yalancı değil,müvekkili gerçekten bir suç işlemiş,ya da haksız ise,ona uygulanacak cezanın hakkaniyeti uygun uygulanmasına yardımcı olur..
Aha arkadaş arıyo,halı saha maçı vardı,açmıyım,uyuyodum derim : )))
(Yalancıyız biz,tırsın bizden..)
Avukat mükevekkili için hadi yalan söyledi diyelim… Peki müvekkiline yalan söyleyen avukata ne demeli.? Parayı alıpta "davanızı açıyorum, açtım, herşey iyi gidiyor,, deyipte dava açmamış olup para yiyen avukat madurları dolu etraf.
toplumun bilinç altı üstü her bir noktasına bir güzel parmak başmışsın..yahu azızım bir hemşire adayı olarak bu toplumu anlamakta güçlük çekiyorum yahu her gün o kıllı götleri görmek mi bizi seksi yapıyor? yada bizlere giydirilen o içimizi ortaya salan beyaz pantolondan görünen don mu seksı yapıyor?gerçi çok görmemk lazım medyada kadın cinsel obje olmaktan öteye geçirilmediği için sadece izlettirme aracı olarak kullanıldığı ve kadınlarında 32 dişini sala sala hakaretle sırıttıkları bir toplumada çok görmemek lazım..
heh işte tam acıklama budur tebrik ediyorum avukat değilim ama avukat yanında calısıyorum ve sırf patronum diye demiyorum avukatlar çok dürüst insanlardır emin olabilirsiniz (:
En azından kimseyi iğnelememek lazım etiketi ne olursa olsun insan , insandır
selametle…
sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır.
tam cümle: (ilim ilim bilmektir ilim kendini bilmektir sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır)
söylemek istediğim, imajj meykırımmm kesinlikle benim lakin bunu en çok etkileyenler de kesinlikle arkadaşlardır, yani sizler…Beni sizler yarattınız, saygılarımla…
@tutum: Sosyalliği tavan yapmış biridir tutum.Olm sen lisede asosyaldin,mühendisliğe girdin,bi değiştin,imajj meykırın kim?
Selam gençler,
Mühendisler için söylenen yanlış bir kanı daha, asosyal, kimbilir belki bazıları için kesinlikle doğru fakat avukatlardaki gibi bir genel kanı oluşturmaz. Genel bir kanı vardır diyeceksek bunu, mühendislerin hemen hemen tüm olaylara matematiksel bakması ve en kısa yoldan çözüme ulaşması olarak niteleyebiliriz. Gerçeklik ön plandadır ve ihtimaller kesinlikle bir ihtimaldir…
ben bilmem.hayır kardeşim,değerli fikirlerimi ihraç etmek için o aşağıdaki zavallı ve bi’çare butonu bi milyon kere taciz etmek zorunda mıyım ben?yapamam,ben de buton sevgisi de var.Ha kulladığım nick malumunuz,Ramazan dolayısıyla kahveye kanyak manyak giremez deniliosa saygı duyarım,duymakla kalmaz tutar kaldırır alnından öperim.al işte çıkarma yaptım,daha mı iyi oldu şimdi,hıı?tek başıma hem de ahahaha,yarın da devrim yaparım ben…sigarasızlık zor iş,neyse bu kadardı,saygıyla kalın lan hepiniz…
ahahaah 😀
1)ortalık kahvesi niye ambargo uyguluo lan benim yazdıklarıma? 2)yazarım yazmam,al yazdım işte 3) avukatlar yalancıdır bu kanı tecrübeyle sabittir 4)çok sinirlendim 5) 5 benim en sevdiğim sayıdır 6)bu yazı fena olmamış 7) zaten benim ne işim var kahvede,ben erkek miyim? 8) kaçtım …
Yorum farkı…
Fikrine saygı gösteriyorum ama ;asla kabullenmiyorum bu sıfatı belliki sen mühendisleri hiç tanımamışsın hayır yakın çevremde yeterince fazla var…
Muhendis’e sifat bulmamislar mi? Ben sana soylim : Abaza.
Bir de kalemdeki gariban memurun halini düşün üstad, günde 50 tane avukat 100 tane avukat katibi gelir dosya ister. Onun masrafını alırsın içine koyarsın, son duruşma tutanağına işlersin -işletirsin- masana koyarsın. Arada kargaşa olur pullar saçılır biryerlere kaynar. Hiç olmadı dosyaların altındaki kara böcükler veya kaleme yuva yapmış hamam böcükleri yir o pulları (= Tabi kalemden kaleme, avukattan avukata fark var üstad, -vodefone reklamı gibi oldu ulan biraz- (= mail adresim var sende, yukarıda yazıyor dahasını özelden yazışabiliriz mail yoluyla 😉
önyargı yok tabi ki de,bazı avukatların kalemlerde sevilmediği gibi,bazı avukatlarda,kalemdekileri sevmez..Özellikle,dosya verirsin,dosyadaki pulları alıp,eksik olan dosyadaki pullara aktaran baaazı kalem memurları olabiliyor.Pul verdiğinden eminsin,ama duruşma günü geliyor,karar “eksik pulun tamamlanması” boşa zaman kaybı..
Hoşbuldum yahu buralardayım da yazmaya pek fırsat olmuyor malum akşama kadar yazınca insanın yazası da gelmiyor (=
Dök içini bakalım nasıl duygular besliyormuş avukatlar bizlere karşı (=
: )) Zıkkımın_Kökü hoş geldin,nerdesin sen üstad?Avukatlar da adliye kalemindeki memurlar için pek iyi duygular beslemiyor :p
Üstad bende adliyede memurum, tecrübeyle sabittir genellikle üçkağıtçı oluyor bu avukat milletinin insanı (=
Tabiri caizse ben artık avukatlardan avukat adaylarından tırsıyorum bi daha bi avukat göreyim 4 kere düşünüp konuşucam 😀
Neyse ki ben mühendis olucam toplum henüz bir sıfat bulamamış mühendislere.
Toplum bulamamış ama görünürde hayat bulmuş mühendislere sıfatını ne mi? “İŞSİZ”tabi ki bende bu sıfatı kabullenmiyorum önemli olan bu değil mi Kalibre arkadaşım kim kabullenirse kabullensin yeter ki biz kabullenmeyelim bu sıfatları
Selametle…
Yalan söylemek bir sanattır, bize müşteri hizmetleri dersinde ilk olarak bunu öğretmişlerdi, sizler birer profosyonel yalancılarsınız 🙂
İlk zamanlar hassktr lan ne alakası var desekte ramazan ayında olmamızın etkisiyle gün geçtikçe bunun kaçınılmaz gerekçe olduğunu görüyoruz. İşimiz gereği yalan söylememiz gerekiyor, tabi ki ilk başda verdiğin örnekler gibi mesleği farklı kulvarlarda çarpıtmamak gerekiyor 🙂