Araştırma Görevlisi Maaşı ve Kariyer Yolları

3
4372

Türkiye’de neredeyse hiçbir kesimin hakettiği maaşı/ücreti almadığı bir gerçek. Yaşadıklarım ve yaşamakta olduklarım gereği araştırma görevlilerinin durumunu izaha çalışıcam.

Bir araştırma görevlisi (33-A / 50-D ya da ÖYP farketmez) 25 Kasım 2013 itibari ile net 2200 küsür TL maaş alır. (Geliştirme ödeneğinden faydalanan üniversitelerde farklıdır)

Konuya direkt girdim lakin araştırma görevlisinin tanımına bakalım önce. Araştırma görevlisi 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda şöyle tanımlanmış;

Öğretim Yardımcıları: Yükseköğretim kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzmanlar, çeviriciler ve eğitim – öğretim planlamacılarıdır.

Peki görevi nedir?

Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcılarıdır.

Bu diğer görevler nedir acaba? Oldukça muğlak ve dolayısıyla istismara sebep olabiliyor. Mesela haftasonu mesaisi olmadığı halde sınav gözetmenliği yapmak bu tanıma girer mi? Kütüphane tanzim etmek girer mi? Fakültesinin internet sitesindeki bilgileri ingilizceye çevirmek girer mi? Devamlı olarak bir dersi yürütmek girer mi?

Bir araştırma görevlisinin kafasındaki plan bellidir. Mümkün olan en kısa sürede yüksek lisans ve doktorayı bitirmek, yardımcı doçent kadrosu almak. Devamı farklı olabiliyor, yardımcı doçent kadrosunda hancı takılıp emekli olanlar ve doçent-profesörlük yardıranlar.

Yani bir araştırma görevlisi yönetimin buyurduğu işleri yaparken bir yandan da kendi eğitimini tamamlamak durumunda. Bilimsel çalışma yaparken aklındaki geçim sıkıntıları ile de “geçinmek” zorundadır.

Hadi şu maaşı bölüştürelim, bakalım neler yapılabiliyor?

Maaş: 2200 TL

Görev: Hayatta kalmak ve bilimsel çalışma yapabilmek.

Yarışmacılar: Araştırma Görevlileri

2200 TL maaş bankaya yattı. 30 günlük emeğin sonucu heyecanla bankamatiğe gittin, kafada planlar var. Ama bir dur, bir sakin. Gel hele yiğidim..

Örneğimi Ankara’dan seçiyorum. Tüm hesaplamaları en iyimser olasıklarla yapıcam. Lojmanı falan unut zaten, nereye giriyorsun olmayan lojman puanınla. Kiracısın sen kiracı kal. Rasyonel bir araştırma görevlisiysen ve bekarsan en az iki kişi eve çıkarsın. Muhtemelen ev arkadaşın da bir araştırma görevlisidir. Ankara’da “köpek bağlasan durmaz” üstü seviyedeki bir evin kirası en az 500 TL’dir. Ankara’nın o muhteşem ayazında ısınman gerekecek değil mi aga? Aylık 100 TL’de yakıt. Biraz elektrik ve su da fena olmaz değil mi? Aylık en iyimser hesapla 700 TL ev yer. İki kişisin = 350 TL. Muhtemelen öğrenciyken öğrenim-katkı kredisi de almışsındır, aylık 150 TL geri ödemesi var. 350 + 150= 500 TL. Kaldı 1700 TL. Cep telefonu faturan + internet= 100 TL. Kaldı 1600 TL. Yol parası 100 TL. Kaldı 1500 TL. Günlüğü hesaplayalım; 1500/30= 50 TL. Evet genç bünye, elinde gün başına özgürce harcayabileceğin 50 TL var. Bu 50 TL ile yapman gerekenler ise, kıyafet ihtiyacını, yeme-içmeyi karşılamak, kitap satın almak, e insan evladısın sinema-tiyatroya gitmek, hadi sinema tiyatroyu siktir et, işin gereği sempozyumlara, panellere katılmak vs vs.

Bak agacım, lütfen bana asgari ücret alıp 4 kişilik ailesine bakmaya çalışan kimseden söz etme. Buradaki hesaplamalar ve olanı ortaya serme amacı, diğer haksızlıkları görmezden gelme amacıyla yapılmış tepitler değil.

Bilim adamı yetiştirme gayesiyle istihadam edilmiş kişilerin maddi kaygıyla ne kadar verimli olabileceklerini düşün. Ek iş yapan o kadar araştırma görevlisi tanıyorum ki.

Tabi araştırma görevlilerini mutsuz eden sadece maddi etkenler değil. Herhangi bir zorunluluğu olmadığı halde yaptırılan görevler, girdikleri dersler ve fazlası.

Yazıyı okuyan lisans öğrencisi arkadaşlar için not; “bizim bölümde var bi tane yavşak asistan, böyle bir havalar, hoca oldum tavırları, tipine sıçtımın, sürünsün pezevenk” dediğini duyar gibiyim.. Evet var böyle meslektaşlarımız, yok değil. Daha önce ki yazılarımda da belirtmiştim, kötü meslek yok kötü insan var. Bir insan götse, simitçi olursa göt simitçi, akademisyen olursa göt akademisyen, doktor olursa göt doktor olur. Burada kişilerden ve kişiliklerden bağımsız olarak bir durumu ortaya koyduğumu düşünüyorum.

Görüşlerin değerlidir, yap bir tatava.

3 YORUMLAR

  1. 🙂 Şahane okudum!
    “Çok bile” yorumu muhakkak gelir… Ama tabii insanların bir alandan umudu kalmayınca, “ne iş olsa yaparım” kafası, bu önemli noktalara hakim olur; sonra da “aman onlara çok bile” döngüsü baki kalır.
    30 yaşımda Y.Lisansa geri döndüm. A.G olmak gibi niyetim yok, ama kendi bölümümdeki hocalarıma da bakıyorum şöyle bir… Çok daha fazlasını hak ediyorlar yahu 🙂

  2. diğerlerini tenzih ederim ama bazılarına çok bile. saatlerce konuşurum bu konuda ama bilim ile vs alakası olmayanlar, memur zihniyeti ile o kadrolarda olanlar kendilerini biliyorlar ve hallerinden memnunlar. bir de karı-koca akademisyen oldu mu tamam. yeter de artar çift maaş. hadi hayırlı işler.

CEVAPLA

İnsan mısın? *