Başlığa bakıp da “ışınlanma var mı da hukuku olacak ulan Allah’sız” diye zihninden düşünceler akıtanlara selam ederek yazıma başlamak istiyorum. Dur şampiyon, hele bir yazıyı oku, sonra hüküm ver.
Işınlanma, teleportasyon ya da eski ismiyle tayy-ı mekan. Tanımı; “kişinin bedenini veya bir eşyayı bulunduğu mekânda yok edip, bir anda başka bir mekânda ortaya çıkarması fenomenine verilen addır.”
Bundan 4 sene önce vefat eden Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Canan, İslam’da ışınlanmanın örneğinin var olduğunu ve bu ilmin Hz. Süleyman’a verildiğini anlatan bir yazı yayınlamıştı. Hocamıza göre mümkünmüş ve gerçekleşmiş de. Bana göre de gerçekleşebilir. Ha bu fikrimi neye dayandırıyorum, tabi ki Lise 1 ‘de aldığım Fizik dersine. 5 üzerinden 2’yle geçmiştim ama gayretliydim, olsun 😐
Şimdi aga ışınlanmanın gerçekleşmesi her ne kadar uzak gözükse de bundan 20 sene önce “uçan arabalar 2000’de yollarda” ve “kansere kesin çözüm” haberleri gazeteleri süslemiş olup da halen ortalarda olmasa da umudum mevcut. Işınlanma gerçekleşecek, eminim.
Peki bilimadamları Mars’a gidecek teknolojiyi gerçekleştirmişken ışınlanmayı bulamadı mı? Ya da buldular da ibneler kendilerine mi saklıyor? Bilimadamları akşam oturmalarına falan ışınlanmayla gidip kendi aralarında “John artık açıklasak mı ışınlanmayı bulduğumuzu, Türk Halkı’na çok üzülüyorum, benzinin litresi 5 tl olmuş yazıktır lan” gibisinden konuşmalar yapıp gerçeği saklıyorlar mı?
Bilmiyorum… Yazın denizde tek başına 2 km kadar açılabilen ve o mesafede ne yaptığını bilmediğimiz yazlıkçı 60 yaş üstü amcalar kadar gizemli bir durum bu.
TEORİ 1; Işınlanma Bulundu Ama…
İlk ön kabulum ışınlanmanın bulunduğu ama farklı saiklerden ötürü açıklanamıyor, pratik hayatta yer bulamıyor oluşu. Işınlanmanın açıklanamasına sebep olan saikleri açıklıyorum; At Gözlüğü farkıyla bunları ilk siz öğreneceksiniz, hazır olun…
Işınlanmanın önündeki en büyük engeller “Kamil Koç, Ulusoy, Nilüfer ve Ağrı Patnos İtimat Turizm” in başını çektikleri otobüs firmaları ve topkek üreticileridir. Taşak geçmiyorum lan, kusursuz mantığımla açıklamaya devam ediyorum.
Her icat, her buluş, her kolaylık kendinden öncekileri yoketmeye başlar. Ülkemizde uçak kullanımı arttı otobüs şirketleri sayısı azaldı. Işınlanma halkın kullanımına açılsa olabilecekleri bir düşün. Kars’dan Edirne’ye 26 saat yol mu çekersin yoksa saniyelik olanı mı tercih edersin? İşte otobüs firmaları lobisi ışınlanmanın önündeki en büyük engeldir. Bundan 2 sene evvel bir deneyin sonucu “Niv Sayntist” dergisinde yayınlandı. New York Vali Hakkı Alabulut Meslek Lisesi’nde yapılan deneyde bir İhlas Elektrikli Şofben ışınlanma suretiyle mağazadan direkt olarak bir bekar evine duvara monteli şekilde ışınlanmıştı. Tabi bu haber otobüs şirketi lobisini hareket geçirdi. Kamil Koç, Ulusoy, Nilüfer ve Ağrı Patnos İtimat Turizm kaptan ve muavinlerinden mütevellit suikast timi A.B.D’ye gönderilmişti ve 8 A.B.D’li bilimadamının ölümü de bu tarihlere rastlar. İsteyen araştırsın 😐 Topkek olayına gelirsek, ışınlanma 1 saniyenin altında gerçekleştiğinden topkek talebi oluşmuyor, dolayısıyla topkek firmaları için riskli bir durum.
Otobüs şirketleri, uçak şirketleri, genel düşünürsek tüm ulaşım şirketleri için varlıklarını devam ettirebilmeleri adına tek seçenek kalıyor, o da ışınlanma teknolojisini engellemek ya da bu teknolojiye hemen geçmek. Şu an engellemekten yanalar, tabi, evet.
Teori 2; Işınlanma Bulunamadı, Biz Halen İsviçreli Bilim Adamları Olarak 3 Açılı Sikimsonik Diş Fırçaları Geliştiriyoruz
Aslında bu teori de aklıma yatmıyor değil lan. Hatta daha da olası. Oğlum n’apıyosunuz siz tam olarak? Bundan 100 sene evvel bi Asprin’i buldunuz bi de sandoz tableti buldunuz, üstüne yattınız yemin ediyorum. O bulduğunuz portakallı sandoz tabletler de tedaviden çok kısır günlerinde ikram olarak sunuldu gün teyzeleri tarafından. Vallahi rezalet. Kansere çare bulamadınız, yahu feryadına oturayım yıl oldu 2013 halen kepek sorunu var. Çok ciddiyim lan n’apıyosunuz? “Beyaz ötesi, lekenin içine işleyen moleküller, akıllı parçacıklar” falan. bu ne lan? Sanırsın kir-pas geziyoruz. Sanırsız tüm derdimiz lekesiz beyazlık. Işınlanmaya eğilin biraz oğlum. Kaynak mı yok? Eşek değiliz, 3-5 toplarız aramızda.
Teori 3; Işınlanmayı Bulduk Ama İnsanlık Hazır Değil
Fıttırdığım en büyük bilim safsatası. Tam birşey olacak “insanlık buna henüz hazır değil.” Lan samimiyetsiz, lan ikiyüzlü, lan çelişik. İnsanlık Irak İşgaline de hazır değildi, Afganistan İşgaline de. Japonya atom bombalarına da hazır değildi. Örnekler çoğaltılır da çoğaltılır. Eğer ışınlanmayı bulmuşsanız ve bu sikik bahaneden dolayı paylaşmıyorsanız götsünüz oğlum. Bir de içime oturan şu olur; diyelim 2030’da öldüm, 2031 de falan “dur lan açıklayalım artık eheh” diyip açıklarsanız öbür tarafta ellerim yakanızda olur. Böyle bir puştluğu oradan dahi sezerim. Nasıl bir hazırlık yapalım peki? Hazırlık mı okuycaz? Hazırlık okuycaksak olay çıkartırım, ben okudum 1 sene. Bizim ülkede hazırlık sınıfı bir boka yaramıyor. Baksan 5 milyon kişi hazırlık okudu “simple present” tan öte cümlemiz yok. Nasıl hazırlayacaksınız bizi? Işınlanmayı cümle içinde falan mı kullanıcaz. Çok müphem, kamuoyunu aydınlatın azcık…
IŞINLANMA HUKUKUNA GİRİŞ
Farzı misal bundan 10 sene sonra ışınlanma hayatımıza girdi. Peki kanuni düzenlemesi nasıl olacak? Karayolları Trafik Kanunu gibi bir “Işınlanma Trafik Kanunu” na ihtiyacımız olacak. Yalnız şimdiden rica ediyorum bunu da iktibas etmeyelim lan, bir kanunumuz da bize has olsun.
Bir ışınlanma sahnesi tahayyül edelim beraber. Bir makine var, makineye ışınlamak istediğim yerin koordinatlarını giriyorum ve hop oradayım. Peki neden bunun hukukuna ihtiyacımız var? Cevap basit. Işınlanılmak istenen lokasyon önemli. Diyelim gecenin 3’ünde bir arkadaşımın evine ışınlanmak istiyorum ve rızası yok, al sana konut dokunulmazlığının ihlali. Hali hazırda kanun metni şöyle;
“Konut dokunulmazlığının ihlâli
MADDE 116. – (1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Kanun metni gayet soyut ve genel olduğu için ne şekilde konuta girildiğinin önemi yok. Lakin ışınlanmayla bir konuta girmek daha kolay olacağından nitelikli hal olarak dahil edilmeli kanuna.
Ya da “Makine Sahibinin Sorumluluğu” tamam bu olası durumlar mevcut ceza kanunu, borçlar kanunu ve medeni kanun vd. ile çözüme kavuşturulabilir ama bir “Işınlanma Kanunu” şart.
Ya da boşanma için “eşlerden birinin konuttan ansızın ışınlanması” boşanma sebebidir diye Yargıtay kararlarımız olacak mı?
Işınlanma beraberinde sınırların ortadan kalkmasını da getirecek. Bunun manası da “vize” lerin kalkması. Makinem var, evde oturuyorum canım İsveç’te kelle-paça içmek istedi, hop İsveç’teyim. E vize yok, nasıl engelleyecek bunu ülkeler? Işınlanma teknolojisi beraberinde anti-ışınlanma türevinden teknolojiler de getirecek muhtemelen.
Memura ışınlanma yardımı gelecek mi? Sahibinden.com da “temiz, değişeni yok, bel altı boyalı full+full 2023 kasa ışınlanma makinesi” şeklinde ilanlar görecek miyiz?
Gazetelerde “Bu sabah Sivas’ta talihsiz bir olay yaşandı. Stajyer ışınlanma teknikeri A.K Sivas’tan İstanbul’a ışınlanmak için gelen müşterisi B.Y’yi hatalı ışınladı. Götü Yozgat’tan bacakları Bolu’dan çıkan B.’Y nin kollarından halen haber alınamıyor” türünden haberler görecek miyiz?
Yazdıklarımın çoğu kurgusal lakin ışınlanma hukukuna değindiğim için mutluyum, olacak bu, yazın bir kenara. Alayınızı bıngıldaklarınızdan öptüm kaynatasızlar : )