Her yazım benim için tarihe bir not düşüştü, ama bu yazının yeri farklı. 25 Nisan 2011 tarihinde Profesör Doktor Ronald Dworkin Ankara’ya geldi. Yazımı okumaya devam edeceksen, Dworkin kimdir diye merak ettiysen önceki yazıma bir göz atmanı tavsiye ederim. TIKLA
21 Nisan 2011 günü, hocam odama geldi.Elinde 2 adet zarf, davetiyemiz var dedi.Birini bana verdi, davetiye Anayasa Mahkemesi’nden adıma gönderilmiş.Heyecanlandım az-biraz. Anayasa Mahkemesi’nin 49. Kuruluş Yılı sebebiyle şu an hayatta olan bir kaç hukuk filozofundan biri, Ronald Dworkin Ankara’ya geliyordu.
Öyle-böyle sevinmedim.Ronald Dworkin 80 yaşında ve bu fırsat kendisini görebilmem için ilk ve son fırsattı.Hocamla beraber gitmeye karar verdik.Ankara yollarına düştük.Sabah ki Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın katılacağı protokole katılmayalım dedik,bunun yerine AŞTİ’den Kızılay’a geçip Dost Kitabevi’ne gittik.Şu internetten kitap satışı iyi güzel de, emin olun internette bulunmayan bir çok hukuk kitabı var. Doç.Dr. Mustafa Tören Yücel hocanın Hukuk Felsefesi kitabının internette olmaması pek garip mesela.Bunun gibi bir çok kitap keşfettik. Öğlen 2 gibi Anayasa Mahkemesi’ne geçtik.
Sempozyum Prof. Dr. Mehmet TURHAN hocanın Dworkin’i özetleyiş konuşmasıyla başladı. Ardından sıra Dworkin’ e geldi.
Ronald Dworkin bir filozof, genel algıda şöyle; ” filozoflar Antik-Yunan’da öldü gitmişti hani?”
E bakıyorsun karşında canlı-kanlı duruyor bir tane : )
Bir saatlik konuşma yaptı Dworkin, haber kanalları öğleden önceki protokol konuşmalarını verirken, öğleden sonraki programa ait hiç bir haber basında yer almadı.
Bu arada, NTV’den Mirgün Cabas’a e-posta atmıştım.Dworkin’le kanalınız adına röportaj yapabilirim, ya da Mirgün Bey röportajı yapmak isterse onu asiste edebilirim diye, ama hiç geri dönen olmadı.Ayıp ettin NTV?!
Dworkin’in 1 saatlik konuşmasının ardından, 1 saatlik soru-cevap kısmı başladı.Ardından da Prof.Dr. Ahmet Ulvi TÜRKBAĞ ve Prof.Dr. Niyazi ÖKTEM hocalarımın konuşmaları oldu.
Dworkin’in konuşmasından aldığım notları paylaşmak isterim ;
- Anayasa’nın amacı doktrinde çok farklı şekillerde yer alırken, Dworkin’in tanımı çok sade ve netti ; “Anayasanın amacı, zorlayıcı devlete meşruiyet kazandırmaktır “
- Çoğunlukçu demokrasi ve ortaklık demokrasisini kısaca anlatarak, ortaklık demokrasisinin üstünlüğünden bahsetti.Hatta ortaklık demokrasisini bir ticari şirkete benzetti.Bu ticari şirkete benzetmeden ötürü bazı arkadaşlar Dworkin’in liberal ekonomiden yana tavır aldığını sandı,ancak Dworkin sadece siyasi anlamda liberaldir.Hatta ultra-liberaldir.
- Başörtüsü yasağıyla alakalı olarak ise; ortaklık demokrasisinde devletin asla taraf olmaması gerektiğini, başörtüsü yasağının koyulmasının devletin taraf tutması manasına geleceğini, başörtüsünün zorunlu hale getirilmesinin de, yasaklanmasının da yanlış olacağını belirtti.
- Ortaklık demokrasisinde, Anayasa Mahkemesi’nin demokrasinin teminatı olacağını söyledi.
- Siyasi nüfuzun, oydan daha değerli olduğunu vurguladı.Bunu Amerika’dan örnekledi. Amerika’da seçilebilmek için paranın büyük önem taşıdığını, seçim kampanyalarında maddi olanakları çok olanın,olmayanlara nazaran haksız bir üstünlük elde ettiğini belirtti.Kaldı ki ülkemizde de aynı durum mevcut.
Sempozyumdan unutmayacaklarım ;
- Ronald Dworkin’le fotoğraf çekilebilmek, kitabını imzalatabilmek, 3 dakika da olsa sohbet edebilmek.
- Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi alanında Türkiye’nin farklı yerlerindeki hocalarımla tanışabilmek.
- Baki Dostum Aslı’mla aylar sonra görüşebilmek : )
Dworkin’le alakalı aklıma takılanlar ise,
- Onca kitabından sadece bir tanesinin Türkçe’ye çevrilebilmiş olması.(Kabul,sadece ingilizce bilen biri çeviremez,aynı zamanda hukuk felsefecisi olması gerekir.Belki bana nasip olur bir gün)
- Hukuk anlayışına “prensipleri” sokması çok iyi, bu prensiplerin evrensel olmaması gerektiğini savunması durumu var.Bu durum kendisini doğal hukukçu sıfatından kurtarıyor.Ama hukuki pozitivist de değil.
Aga ben sana yardım ederim çeviride merak etme.